Sosyal Loafing Nedir?

İnsanlar bir grupta daha az çaba harcadılar

Sosyal loafing, bireylerin bir grubun parçası olduklarında daha az çaba gösterme eğilimini tanımlar. Grubun tüm üyeleri ortak bir hedefe ulaşmak için çabalarını bir araya getirdikleri için, grubun her bir üyesi, bireysel olarak sorumlu olsalar bile daha az katkıda bulunurlar.

Sosyal Loaf Örnekleri

Öğretmeninizin sizi, bir on öğrenci grubuyla bir sınıf projesi üzerinde çalışmaya adadığını düşünün.

Kendi başına çalışıyor olsaydınız, ödevi adımlara ayırır ve hemen işe başlardınız. Bununla birlikte, bir grubun parçası olduğunuzdan, sosyal loafing eğilimi, projeye daha az çaba sarfetmenizi sağlar. Belirli görevlerin sorumluluğunu üstlenmek yerine, diğer grup üyelerinden birinin ilgileneceğini düşünebilirsiniz.

Ya da bazı durumlarda, grubunuzun diğer üyeleri, bir başkasının işten paylarını alacağını varsayar ve tüm atamayı kendiniz yapmaya takılıp kalmazsınız.

Sosyal Loafinge Neden Olan Nedir?

Eğer bir grubun bir parçası olarak daha büyük bir amaca yönelik çalışmış olsaydınız, şüphesiz bu psikolojik fenomeni birinci elden deneyimlediniz. Ve eğer bir gruba liderlik ettiyseniz, o zaman grup üyelerinin bazen ileri sürdüğü çabaların eksikliğinden dolayı hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Neden bu bazen kötüleştirici kötüleşme olur?

Psikologlar birkaç olası açıklama yaptılar.

Sosyal Loafing'in Önlenmesi

Sosyal loafing, grup performansı ve verimliliği üzerinde ciddi bir etkiye sahip olabilir. Bununla birlikte, sosyal sefaletin etkilerini en aza indirmek için yapılabilecek bazı şeyler vardır.

Küçük gruplar oluşturmak ve bireysel hesap verebilirlik oluşturmak yardımcı olabilir. Gruplar standartlar ve kurallar geliştirmeli, görevleri tanımlamalı, sorumlulukları atamalı, kişisel ve kolektif ilerlemeyi değerlendirmeli ve bireysel üyelerin başarılarını vurgulamalıdır.

Grubu kişiselleştirerek, bireyleri belirli görevler ile meşgul ederek ve takım sadakatini teşvik ederek, bir grubun parçası olarak çalışırken herkesin hepsine verme olasılığı daha yüksektir.

Ringelmann'ın İp Çekme Denemeleri

Max Ringelmann adlı bir Fransız ziraat mühendisi, 1913'te bu fenomenle ilgili en erken deneylerden birini gerçekleştirdi. Araştırmasında, katılımcılardan hem bireysel hem de gruplar halinde bir ip çekmelarını istedi. İnsanlar bir grubun parçası olduğunda, ipi ayrı ayrı çalışırken yaptıkları işe göre daha az çaba sarf ettiklerini keşfettiler.

Bir grup araştırmacı, deneyi birkaç küçük değişiklikle 1974'te tekrarladı. İlk grup Ringelmann'ın orijinal çalışmasıyla tutarlıydı ve küçük katılımcı grupları içeriyordu. İkinci panelde, her grupta konfederasyonlar ve sadece bir gerçek katılımcı kullanılmıştır.

Müttefikler sadece ipi çekiyormuş gibi yaptılar. Araştırmacılar, tüm gerçek katılımcıları içeren grupların performanstaki en büyük düşüşleri yaşadıklarını, kayıpların grup koordinasyon problemleri yerine motivasyonel faktörlerle bağlantılı olduğunu ortaya koyduğunu bulmuşlardır.

2005 tarihli bir çalışmada, grup büyüklüğünün grup performansı üzerinde güçlü bir etkisi olabileceği bulunmuştur. Çalışmada, grupların yarısı dört kişiden oluşurken, diğer yarısı 8 kişiden oluşuyordu. Bazı gruplar, tüm ekip üyelerinin bir masada birlikte çalıştıkları problemi çözmek için birlikte çalıştıkları bir kümelenmeye atandı. onlar. Diğer gruplar, aynı bilgisayar üzerinde ayrı bilgisayarlardan iletişim kurarak aynı sorun üzerinde çalıştıkları dağıtılmış bir ortama yerleştirildi.

Araştırmacılar, insanların hem dağıtılmış hem de kümelenmiş durumlarda daha küçük gruplar halinde olduklarında daha fazla bireysel çaba sarfettiklerini buldular. Ancak, topluluklara ayrılmış gruplara yerleştirildiğinde, insanlar, dağıtılmış gruptakilerin böyle bir baskı hissetme ihtimalinin düşük olduğu zamanlarda bile meşgul olmalarına daha fazla baskı hissettiler.

> Kaynak:

> Forsyth DR. Grup Dinamiği . New York: Wadsworth. 2009.