Yansıyan Değerleme Sürecinin Kendi Kavramını Nasıl Etkilediği

Sosyal psikolojide , yansıyan değerleme süreci, benlik kavramının gelişmesi üzerindeki etkilerden biri olarak kabul edilir. Bu terim, diğer insanların bizi nasıl gördüğünü hayal ettiğimiz bir süreci ifade eder. Birçok durumda, başkalarının bizi algıladığına inandığımız yol, kendimizi algıladığımız yoldur.

Yakın bakış

Hepimiz çevremizdeki dünyadaki insanlar, nesneler ve olaylar hakkında yargılarda bulunuyoruz.

Diğer insanların da bizim hakkımızda karar verdiklerini biliyoruz. Son partiye gittiğin zamanı düşün. Muhtemelen giyecek kıyafetlerin yanı sıra fiziksel görünümünüzün diğer yönlerini seçerek oldukça zaman harcadınız. Partiye geldiğinizde, diğer insanların mevcudiyetinize katıldığını ve sadece nasıl göründüğünüzle ilgili değil, kendinizi, kişiliğinizi ve hatta tercihlerinizi nasıl sunduğunuz hakkında kararlar aldığınızı hemen fark edersiniz.

Yansıtılan değerleme sürecinin ilk bakışta kendini beğenmişlik kavramıyla nasıl çalıştığını ilk kez açıklayan sosyolog Charles H. Cooley idi. Cooley, bir kişinin benlik algısının, başkaları tarafından nasıl algılandığına dair anlayışına dayanarak ortaya çıktığını ileri sürmüştür. Bu kavrama göre, sosyal etkileşimler, benlik duygusunun gelişmesinde merkezi bir rol oynamaktadır. Psikolog Harry Stack Sullivan, 1953 tarihli The Pedikiyatri Psikiyatri Kuramı kitabında, değerlendirilen terimi kullanmıştı.

Bu Uygulama Nasıl Etkiliyor?

Bu yansıyan değerlendirmenin bireyin öz değerlendirmelerini ne kadar etkileyebileceğini etkileyebilecek bir dizi farklı faktör vardır. Örneğin, insanlar son derece güvenilir sayılan biri tarafından verilen kararlardan daha fazla etkilenir. Bir aday sanatçı olduğunuzu ve ilk galeri gösterinizi yerel bir üniversitede yaptığınızı hayal edin.

En değerli danışmanlarınızın biri işinize bakar ve parlak bir inceleme sunar. Bu bireyi oldukça güvenilir bir kaynak olarak gördüğünüz için, iltifat, sokakta rastgele bir yabancı tarafından teslim edilmekten çok daha fazla ağırlık taşıyacaktır.

Çeşitli kaynaklardan benzer değerlendirmeler almak da, bireyin süreçten ne kadar güçlü etkilendiğinin bir rolü olabilir. Ünlü bir yerel sanatçıdan, üniversitedeki birçok sanat profesöründen ve yerel bir sanat eleştirmeninden aldığınız övgüleri alırsanız, tüm bu değerlendirmelerin toplamı muhtemelen daha fazla ağırlık taşıyacak ve benlik konseptiniz üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olacaktır.

Aile ilişkileri de yansıtılan değerlemenin benlik hakkındaki duyguları nasıl etkilediğiyle ilgili bir rol oynayabilir. Örneğin, sürekli olarak olumlu ve destekleyici değerlendirmeler sunan ebeveynlerle birlikte büyüyen çocuklarda, daha güçlü bir benlik duygusu ve büyüdükçe daha iyi bir benlik saygısı yaşama olasılığı daha yüksektir. Bu gibi durumlarda, güvenilirlik, bu değerlendirmelerin nasıl görüldüğü konusunda bir rol oynamaya devam etmektedir. Bir ebeveynden alınan olumlu bir karar, daha genç bir kardeşin değerlendirmesinden daha büyük bir ağırlık taşıyacaktır.