Problem çözmeyi daha zor hale getiren zorluklar
Film koleksiyonunuzu organize etmek için bir ev almaya karar vermekten, problem çözme günlük hayatın büyük bir bölümünü oluşturur. Problemler küçükten (ev ödevi ödevinizdeki tek bir matematik denklemini çözerek) çok büyük (gelecekteki kariyerinizi planlama) arasında değişebilir.
Bilişsel psikolojide , problem çözme terimi, insanların sorunları keşfetmek, analiz etmek ve çözmek için kullandıkları zihinsel süreçleri ifade eder.
Bu, sorunun keşfedilmesi, sorunun çözülmesi, sorunun anlaşılması, mevcut seçeneklerin araştırılması ve hedeflerinize ulaşmak için harekete geçilmesi gibi problem sürecindeki tüm adımları içermektedir. Problem çözme gerçekleşmeden önce, problemin tam olarak kendi doğasını anlamak önemlidir. Sorunun anlaşılması hatalıysa, sorunu çözme girişimleriniz de yanlış veya hatalı olacaktır.
Problem çözme sırasında iş yerinde bir takım zihinsel süreçler vardır. Bunlar şunları içerir:
- Bir problemi algılamak
- Sorunu anıda temsil etmek
- Mevcut problem için geçerli olan ilgili bilgiler dikkate alınarak
- Problemin farklı yönlerini tanımlamak
- Sorunun etiketlenmesi ve açıklanması
Problem Çözme Stratejileri
- Algoritmalar : Bir algoritma, her zaman doğru bir çözüm üretecek olan adım adım prosedürdür. Matematiksel bir formül, problem çözme algoritmasının iyi bir örneğidir. Bir algoritma doğru bir cevabı garanti etse de, problem çözme için her zaman en iyi yaklaşım değildir. Bu strateji birçok durum için pratik değildir, çünkü zaman alıcı olabilir. Örneğin, olası tüm sayı kombinasyonlarını bir algoritma kullanarak bir kilitle çözmeye çalışıyorsanız, çok uzun zaman alacaktır!
- Sezgisel : Sezgisel , belirli durumlarda çalışabilecek ya da çalışamayan zihinsel bir strateji kuralıdır. Algoritmalardan farklı olarak, sezgisel yöntemler her zaman doğru bir çözümü garanti etmez. Bununla birlikte, bu problem çözme stratejisinin kullanılması, insanların karmaşık problemleri basitleştirmesine ve olası çözümlerin toplam sayısını daha yönetilebilir bir kümeye indirmesine olanak tanır.
- Deneme-ve-Hata: Problem çözme için bir deneme-yanılma yaklaşımı, bir takım farklı çözümleri denemeyi ve işe yaramayacakları kararlaştırmayı gerektirir. Çok az sayıda seçeneğiniz varsa, bu yaklaşım iyi bir seçenek olabilir. Birçok farklı seçenek varsa, deneme yanılma teşebbüsüne girmeden önce olası bir seçeneği başka bir problem çözme tekniğini kullanarak daraltmak daha iyidir.
- İçgörü: Bazı durumlarda, bir sorunun çözümü ani bir anlayış olarak ortaya çıkabilir. Araştırmacılara göre, içgörü, sorunun aslında geçmişte ele aldığınız bir şeye benzediğinin farkındasınız, ancak çoğu durumda, içgörüye yol açan temel zihinsel süreçler farkındalık dışında gerçekleşir.
Problem Çözmede Sorunlar ve Engeller
Elbette problem çözme kusursuz bir süreç değildir. Bir problemi hızlı ve verimli bir şekilde çözebilme yeteneğimizi etkileyebilecek çeşitli engeller vardır. Araştırmacılar, işlevsel sabitliği, alakasız bilgileri ve varsayımları içeren bu zihinsel engellerin bir kısmını tanımlamışlardır.
- İşlevsel Sabitlik : Bu terim, problemleri sadece onların alışılmış şekilde görme eğilimine işaret eder. İşlevsel sabitlik, insanların bir çözüm bulmak için mevcut olabilecek tüm farklı seçenekleri tam olarak görmesini engeller.
- Alakasız veya Yanıltıcı Bilgiler: Bir problemi çözmeye çalıştığınızda, sorunla ilgili bilgileri ve hatalı çözümlere yol açabilecek alakasız verileri birbirinden ayırmak önemlidir. Bir problem çok karmaşık olduğunda, yanıltıcı veya alakasız bilgilere odaklanmak o kadar kolay olur.
- Varsayımlar: Bir problemle uğraşırken, insanlar genellikle belirli çözümleri önleyen engeller ve engeller hakkında varsayımlarda bulunurlar.
- Zihinsel Set: Bir başka yaygın problem çözme engeli, zihinsel bir set olarak bilinir, bu da insanların alternatif fikirleri aramaktan ziyade geçmişte çalışmış çözümleri kullanmak zorunda oldukları eğilimdir. Zihinsel bir set genellikle bir heuristik olarak çalışabilir ve bu da onu yararlı bir problem çözme aracı haline getirir. Bununla birlikte, zihinsel kümeler de esnekliğe yol açabilir ve bu da etkili çözümler bulmayı daha da zorlaştırır.
Kaynaklar:
Mayer, Yeniden Düşünmek, Problem Çözme, Biliş . (2. Baskı). New York: WH Freeman ve Şirket; 1992.
Schooler, JW, Ohlsson, S. ve Brooks, K. Düşüncelerin Ötesindeki Düşünceler: Dil Aşıklığı Anlayışında. Deneysel Psikoloji Dergisi: Genel. 1993, 122, 166-183.