Algı ve Algısal Süreç

1 - Algı Nedir?

Hans Solcer / Moment / Getty Images

Algısal süreç, etrafımızdaki dünyayı deneyimlememize olanak sağlar. Günlük olarak algıladığınız her şeyi düşünmek için bir dakikanızı ayırın. Herhangi bir anda, çevrenizdeki tanıdık nesneleri görebilir, cildinize karşı cisimlerin ve nesnelerin dokunuşunu hissedebilir, ev yapımı yemeklerin kokusunu alabilir ve komşu dairenizde çalan müziğin sesini duyabilirsiniz. Bütün bunlar bilinçli deneyimlerimizi oluşturmaya yardımcı oluyor ve etrafımızdaki insanlarla ve nesnelerle etkileşimde bulunmamıza izin veriyor.

Algı ve algısal sürecin bu genel bakışında, ortamdaki uyaranları saptamaktan, aslında bu bilgiye dayanarak harekete geçmeye nasıl gideceğimiz hakkında daha fazla şey öğreneceğiz.

Algı Nedir?

Algı, çevremizdeki dünyamızın duyusal deneyimidir ve bu uyaranlara tepki olarak hem çevresel uyaranları hem de eylemleri tanımayı içerir. Algısal süreç boyunca, sağ kalmamız için kritik olan çevrenin özellikleri ve özellikleri hakkında bilgi kazanırız. Algı sadece etrafımızdaki dünyadaki deneyimlerimizi yaratmaz; Çevremizde hareket etmemizi sağlar.

Algı beş duyu içerir; Dokunma, görme, ses, koku ve tat. Ayrıca propriosepsiyon olarak bilinen şeyi, vücut pozisyonlarındaki ve hareketlerindeki değişiklikleri saptama yeteneğini içeren bir dizi duyumu da içerir. Ayrıca, bir arkadaşın yüzünü tanımak veya tanıdık bir kokuyu algılamak gibi bilgileri işlemek için gerekli bilişsel süreçleri de içerir.

2 - Algısal Süreç

Manuel Orero Galen / Moment / Getty Images

Algısal süreç, çevre ile başlayan ve bir uyaran ve uyarıcıya tepki olarak bir eylem algımıza yol açan bir dizi adımdır. Bu süreç süreklidir, ancak sizi herhangi bir anda çevreleyen birçok uyaranı algıladığınızda ortaya çıkan gerçek süreci düşünmek için çok fazla zaman harcamazsınız.

Retinanızın üzerine düşen ışığı gerçek bir görsel imge haline dönüştürme süreci bilinçsizce ve otomatik olarak gerçekleşir. Cildinize karşı basınç hissi veren, cisimlere hissetmenizi sağlayan ince değişiklikler, tek bir düşünce olmadan gerçekleşir.

Algı sürecinin nasıl çalıştığını tam olarak anlayabilmek için her adımı yıkarak başlayacağız.

Algısal Süreçte Adımlar

  1. Çevresel Uyaran
  2. Katılan Uyaran
  3. Retinadaki Görüntü
  4. iletimi
  5. Sinir İşleme
  6. Algı
  7. Tanıma
  8. Aksiyon

3 - Çevresel Uyaran

Stanislaw Pytel / DigitalVision / Getty Images

Dünya dikkatimizi çeşitli duyularla çekebilen uyaranlarla doludur. Çevresel uyaran, çevremizde algılanma potansiyeline sahip olan her şeydir.

Bu, görülebilen, dokunduğunuz, tattığınız, kokladığınız veya duyabileceğiniz herşeyi içerebilir. Ayrıca kolların ve bacakların hareketleri veya çevredeki nesneler ile ilgili olarak vücudun pozisyonundaki değişiklik gibi propriyosepsiyon hissini de içerebilir.

Örneğin, yerel parkınızda bir sabah koşusu yaptığınızı hayal edin. Egzersizinizi gerçekleştirirken, dikkatinizi çekebilecek çok çeşitli çevresel uyarılar vardır. Ağaç dalları hafif bir esintiyle sallanıyor; Golden Retriever'le birlikte çimlere çalan bir adam çıktı; bir araba yuvarlanmış pencereler ve müzik blaring ile geçmişte gidiyor; Ördek yakın bir gölette su sıçramaktadır. Bütün bunlar çevresel uyaranları temsil eder ve algısal süreç için bir başlangıç ​​noktası olarak hizmet eder.

4 - Katılan Uyaran

Mark Newman / Getty Images

Katılı uyarım, dikkatimizin odaklandığı ortamdaki spesifik nesnedir. Birçok durumda, yerel kahve dükkanındaki yabancıların kalabalığındaki bir arkadaşın yüzü gibi, bize tanıdık gelen uyaranlara odaklanabiliriz. Diğer durumlarda, bir dereceye kadar yeniliğe sahip uyaranlara katılıyoruz.

Daha önceki örneğimizden, sabah koşularınız sırasında dikkatinizi yakındaki gölette yüzen ördek üzerinde odakladığınızı hayal edelim. Ördek katılmış uyaranı temsil eder. Algısal sürecin bir sonraki adımı sırasında görsel süreç ilerleyecektir.

5 - Retinadaki Görüntü

Caelan Stulken / EyeEm / Getty Images

Daha sonra, katılan uyaran retina üzerinde bir görüntü olarak oluşturulur. Bu sürecin ilk kısmı, kornea ve gözbebeğinden ve göz merceğinden geçen ışığı içerir. Kornea, ışığın göze girerken odaklanmasına yardımcı olur ve gözün irisi, içeri girecek ışık miktarını belirlemek için öğrencilerin büyüklüğünü kontrol eder. Kornea ve lens, retinanın üzerine ters bir görüntü yansıtmak için birlikte hareket eder.

Zaten farkında olabileceğiniz gibi, retinadaki görüntü aslında ortamdaki gerçek görüntüden aşağı doğrudur. Algısal sürecin bu aşamasında, bu çok önemli değil. Görüntü hala algılanmadı ve bu görsel bilgi sürecin bir sonraki adımında daha da çarpıcı bir şekilde değişecek.

6 - İletim

Dorling Kindersley / Dorling Kindersley RF / Getty Images

Retinadaki görüntü daha sonra transdüksiyon olarak bilinen bir işlemde elektrik sinyallerine dönüştürülür. Bu görsel mesajların yorumlanması için beyne iletilmesine izin verir.

Retina birçok fotoreseptör hücresi içerir. Bu hücreler, çubuklar ve koniler olarak bilinen proteinler içerir. Çubuklar öncelikle ışığı düşük ışıkta görmek içindir, koniler ise normal ışık seviyelerinde renk ve şekilleri tespit etme ile ilişkilidir.

Çubuklar ve koniler, ışığın sinir uyarıları yoluyla iletilen görsel sinyallere dönüştürülmesinden sorumlu retinal adı verilen bir molekül içerir.

7 - Sinir İşleme

Bilim Fotoğraf Kütüphanesi - PASIEKA / Marka X Resimleri / Getty Images

Elektrik sinyalleri daha sonra sinirsel işleme tabi tutulur. Belirli bir sinyalin izlediği yol, hangi tip sinyale (yani işitsel bir sinyale veya görsel sinyale) bağlıdır.

Vücudun her tarafında bulunan birbiriyle bağlantılı nöronlar dizisi boyunca, elektriksel sinyaller reseptör hücrelerinden beyine iletilir. Önceki örneğimizde, gölette yüzen bir ördek görüntüsü retina üzerinde ışık olarak alınır, daha sonra bir elektrik sinyaline dönüştürülür ve daha sonra görsel ağdaki nöronlar boyunca işlenir.

Algısal sürecin bir sonraki adımında, aslında uyaranları algılayacak ve çevredeki varlığından haberdar olacaksınız.

8 - Algı

Ürdün Siemens / DigitalVision / Getty Images

Algı sürecinin bir sonraki adımında, aslında uyarıcı nesneyi çevrede algılıyoruz. Bu noktada, uyarıcıdan bilinçli olarak haberdar olduğumuzdur.

Önceki örneğimizi düşünelim, burada parkta bir sabah koşusu için dışarı çıktığınızı hayal ettik. Algılama aşamasında, algılamak için gölet üzerinde bir şey olduğunu fark ettiniz.

Şimdi, çevredeki uyaranların farkında olmak ve algıladığımız şeylerin tam olarak bilinçli olarak bilinmesi bir başka şeydir. Algısal sürecin bir sonraki aşamasında, algılanan bilgiyi anlamlı kategorilere ayıracağız.

9 - Tanıma

Tim Robberts / Görüntü Bankası / Getty Images

Algı sadece uyaranların bilinçli olarak farkında olmayı içermez. Beynimizin, algıladığımız şeyi kategorize etmesi ve yorumlaması da gereklidir. Nesneye yorumlama ve anlam verme yeteneğimiz, tanınma olarak bilinen bir sonraki adımdır.

Örneğimize devam edersek, algılanan sürecin, su üzerinde yüzen bir ördek olduğunu anladığının farkına varır. Tanıma aşaması, çevremizdeki dünyayı anlamamızı sağladığından, algının önemli bir parçasıdır. Nesneleri anlamlı kategorilere yerleştirerek, çevremizdeki dünyayı anlayabilir ve tepki verebiliriz.

10 - Eylem

RK Studio / Katie Huisman / Dijital Vizyon / Getty Images

Algısal sürecin son aşaması, çevresel uyaranlara tepki olarak bir tür eylem içerir. Bu, kafanızı daha yakından görmek veya başka bir şeye bakmak için geri dönmek gibi çeşitli eylemler içerebilir.

Algısal gelişimin aksiyon aşaması, algılanan ve kabul edilen uyarana tepki olarak ortaya çıkan bir tür motor aktiviteyi içerir. Bu, tehlike altındaki bir kişiye doğru koşmak gibi önemli bir eylemi ya da havada hava üfleyen bir toz pufuna tepki olarak gözlerinizi kırpmayacak kadar ince bir şey içerebilir.

Kaynaklar:

Goldstein, E. (2010). His ve algı. Belmont, CA: Cengage Öğrenme.

Yantis, S. (2014). His ve algı. New York: Worth Yayıncıları.